Plevranın İşlev ve Bozuklukları

Ne Hizmet Etti ve Ne Etkileyebilecek?

Plevra, akciğerleri tamponlamak ve akciğerler, göğüs kafesi ve göğüs boşluğu arasında gelişebilecek herhangi bir sürtünmeyi azaltmak olan solunum yolunun hayati bir parçasıdır. Plevranın yapısı nedir ve çocuğun bu bölgesini hangi sağlık koşulları etkiler?

Plevranın Yapısı

Plevra, özellikle akciğerleri kapatan iki zar anlamına gelir.

İki zar arasındaki boşluk, plevral sıvı olarak adlandırılan ince, yağlayıcı bir sıvı ile doldurulmuş olan plevral boşluk olarak adlandırılır. Plevra, iki ayrı katmandan oluşur:

Viseral ve parietal plevra, her bir akciğerin hüminesinde birleşir, burada ana bronş , pulmoner arterler ve pulmoner damarlar akciğere girer.

Plevranın İşlevi

Plevrayı oluşturan iki zar, akciğerler genişlediğinde ve nefes alırken büzülüyorsa, sürtünmeyi azaltmaya hizmet eder. Bu tabakalar arasında az miktarda sıvı, yaklaşık 4 ila 5 cc plevral sıvı, bir yastık görevi görmeye yardımcı olur.

Pleura, vücut boşluklarını kaplayan tek zar seti değildir.

Kalbin etrafında bir zar (perikardiyum) ve karın boşluğunu (peritonu) kaplayan bir zar bulunur.

Plevrayı Etkileyen Koşullar

Yağlama akışkanının etkisi altında, plevra membranları birbirinin üzerine kayma yeteneğine sahiptir, akciğerlerin inhalasyon sırasında genleşmesine ve ekshalasyon sırasında rahatlamasına izin verir.

Eğer plevra kirlenirse ya da sıvı bu membranlar arasındaki boşlukta oluşuyorsa, hareketi kısıtlayabilir ve nefes almayı engelleyebilir.

Plevrayı olumsuz yönde etkileyebilecek çeşitli durumlar vardır. Eğer iltihap söz konusu ise, ağrı her nefeste keskin ve hissedilir olma eğilimindedir. Derin bir nefesle kötüleşen ve genellikle keskin hissedilen ağrı, özellikle "plöritik" göğüs ağrısı olarak adlandırılır.

Pleura ile ilgili koşullar arasında:

Plevranın Bozukluklarının Tedavisi

Plevranın bozuklukları bazen semptomsuz olabilir ve kendi başlarına çözülebilir.

Diğer tıbbi müdahale gerektirir. Tedavi büyük ölçüde bozukluğun altında yatan nedene bağlı olacaktır. Sıvı, kan veya havanın aşırı birikmesi söz konusu ise, onu çıkarmak için göğüs tüpü kullanılabilir.

Daha küçük plevral efüzyonlar kendi başlarına gidebilir; daha büyük olanların boşaltılması gerekecektir. İlk adım genellikle sıvının göğsün içinden geçirilen bir iğne ile ve plevra boşluğuna (torasentez) çıkarılmasıdır. Çoğu zaman, nedene bağlı olarak, özellikle de kanserle ilişkili ise, bir plevral efüzyon tekrar edecektir.

Tekrarlayan plevral efüzyonlar ile birkaç seçenek vardır. İlk olarak, bir torasentez tekrarlanabilir. Plevral efüzyon tekrarlanırsa, bir sonraki aşama, altta yatan nedene ve plevral efüzyonlu kişinin durumuna bağlı olacaktır. Nispeten sağlıklı insanlarda, plöredez denilen bir prosedür sıklıkla yapılır. Bu, talk gibi tahriş edici bir maddenin, plevranın iki tabakası arasına yerleştirildiği bir ameliyattır. Talk, irritasyon ve enflamasyona neden olur, sonuçta iki tabakanın birbirine yapışmasına ve "yapıştırılmış" hale gelmesine neden olur, böylece plevral boşluk artık sıvının birikmesi için mevcut değildir.

Kanserle, plevral efüzyon genellikle yaşamın sonuna yakın bir endişedir. Bu durumda, kalıcı bir kateter plevral boşluğa yerleştirilebilir, böylece efüzyon sürekli ya da önemli bir nefes darlığına neden olduğunda boşaltılabilir.

Mezotelyoma olan kişilerde, plevra ya da tüm plevranın bir bölümünün sıvı birikimini önlemek için pleurektomi adı verilen cerrahi bir prosedür uygulanabilir. Ayrıca, cerrahın göğsün içinde gelişen tüm tümörleri de çıkarmasına izin verir.

> Kaynaklar

> Batra, H. ve Antony, V. “Plevral ve akciğer hastalıklarında plevral mezotel hücreleri.” Göğüs Hastalıkları Dergisi . 2015; 7 (6): 964-980.

> Bertin, F. ve Deslauriers, J. “Pleura Anatomisi: Yansıma Çizgileri ve Girintiler.” Göğüs Cerrahisi Klinikleri . 2011; 21 (2): 165-171.