Pelvik yetmezlik kırığı

İnce, zayıflamış kemik, vücudun normal yükünü taşımaya çalışırken, pelviste yetersiz bir kırık oluşur. Kemik osteoporozdan zayıf ve zayıf olduğu için kırılmaya eğilimlidir. Pelvik yetmezlik kırıkları, osteoporozlu hastalarda ortaya çıkan en yaygın yetmezlik kırıkları arasındadır.

Çoğu zaman yetersizlik kırıkları, ayakta durma yüksekliğinden kaynaklanan düşme gibi küçük bir yaralanma sonucu oluşur.

Hastaların ciddi osteoporoz olduğu bazı durumlarda, herhangi bir bilinen yaralanma olmaksızın kırıklar meydana gelebilir.

Pelvis Kırıklarının Belirtileri

Pelvik yetmezlik kırıkları sıklıkla kalça kırıklarını taklit eder. Ortak belirtiler şunlardır:

Bir pelvis kırığı ve kalça kırığı bulgularındaki en büyük fark, kalça kemiğinin yaralanmasında bacakta hafifçe hareketin çok fazla ağrıya neden olması, buna karşılık kalça kırığı sonrası ciddi ağrıya neden olmasıdır.

Bu koşulları teşhis etmek için yapılan testler rutin röntgen, BT taramaları ve MR görüntülerini içerir. BT taramaları ve MR görüntülemelerinden daha fazla detay alınabilirse de, bu testler nadiren bu yaralanmaların olduğu hastaların yönetimini değiştirir. Bu nedenle, çoğu zaman bir BT taraması teşhisi yapmak için yeterlidir.

Yetersizlik Kırıklarının Çeşitleri

Tedavi seçenekleri

Çoğu zaman hastalar kısa bir dinlenme süreci ile iyileşir, ardından fizik tedavi ve yürüme sırasında giderek artan artış olur. Bahsedildiği gibi, bazı spesifik kırık tipleri, yaralı ekstremite üzerinde ağırlıkta kısıtlamalar gerektirebilir, ancak en yaygın olarak hastaların, ekstremitede tolere edebileceği kadar ağırlık vermelerine izin verilir. Hastalar günlük aktivitelerine yardımcı olmak için yatarak ya da hemşirelik bakımını isteyebilirler.

Daha ileri tedavinin odak noktası, kırığın nedeninin belirlenmesinde olmalıdır. Osteoporozun tedavisi zordur, ancak diğer yetersizlik kırıklarını önlemek için bir girişimde başlatılmalıdır. Bu yaralanmaların tedavisi sinir bozucu ve rahatsız edici olsa da, bir kalça kırığının tedavisi (neredeyse her zaman ameliyat gerektirir) gibi invazif değildir ve bu nedenle daha fazla yaralanmayı önlemek için her türlü çaba gösterilmelidir.