Sağır ve İşitme Zorluğu Arasındaki Fark Nedir?

Tanımlar Kimin Sorduğuna Bağlıdır

Sağır olmak ne demektir ve bu işitme zorluğundan nasıl farklıdır (HOH)? Cevap, kime sorduğunuza ve hangi bakış açısına baktığınıza bağlıdır. Örneğin, tıp camiasının katı bir tanımı vardır, ancak sağır veya HOH topluluğu içindeki insanlar tamamen farklı bir görüşe sahip olabilirler.

Tıbbi Tanım

Tıbbi olarak işitme kaybı, bir işitme testinin sonuçlarıyla tanımlanır.

Birisi işitme engelli veya işitme zorluğu olarak sınıflandırmak için belirlenmiş parametreler vardır. Tam bir işitme testi, frekans aralığındaki yüksek seslerin onları tespit edebilmeniz için nasıl olması gerektiğini inceler. Ayrıca konuşmayı ne kadar iyi anlayabileceğinizi de gösterir.

90dB HL'den (desibels İşitme Düzeyi) daha sessiz sesleri algılayamıyorsanız, bu frekanslar için derin bir işitme kaybı olarak kabul edilir. 500Hz, 1000Hz ve 2000Hz frekanslarının ortalaması 90dB veya daha yüksekse, kişi sağır sayılır.

İşitme zorluğu olan bir kişinin hafif ila şiddetli arasında bir dizi işitme kaybı olabilir. Amplifikasyon teknolojisinin hafif ve derin işitme kaybı olan kişiler için mevcut olduğu unutulmamalıdır.

Kültürel Tanım

Kültürel tanım tıbbi tanımdan çok farklıdır. Kültürel tanımlamaya göre, işitme engelli veya işitme zorluğu, ne kadar duyabileceğinizle ilgili değildir.

Bunun yerine, kendini nasıl tanımladığınla ilgili. İnsanları veya sağır insanları duymak için daha yakın mısınız? Medikal olarak işitme güçlüğü çeken kişilerin çoğu kendilerini kültürel olarak sağır gibi görmektedir.

Bazen, kültürel sağırlık ile derin işitme kaybı olanlar arasındaki bu fark, "sağır" kelimesinin yazıldığı şekilde belirtilebilir.

Örneğin, bir sermaye D ile "Sağır" görürseniz, genellikle sağır kültürünü gösterir. Öte yandan, "sağır" d harfi küçük harfle yazıldığından işitme kaybını gösterir ve kişi kendilerini sağır kültürün bir parçası olarak görmeyebilir.

Psikolojik Tanım

Ayrıca, "Sağır değilim, duymak çok zor" diye ısrar eden tıbbi ve işlevsel olarak sağır olan insanlar da var. Bu ifade genellikle işitme kaybının derecesi hakkında inkar eden işitme kaybı olan kişiler tarafından yapılır. İşitme kayıplarının şiddetini kabul etmeye hazır olmayabilirler.

Ek olarak, koklear implantların teknolojisindeki ilerlemeler çizgileri daha da bulanıklaştırıyor. Derin işitme kaybı olan birçok kişi şu anda sözlü olarak iletişim kurabiliyor ve işitme cihazı olarak katılabiliyor.

Bu nedenlerden ötürü, bir kimsenin işitme kaybı açısından kendini tanımlama şekli genellikle kişisel algı ya da seçim konusunda diğer her şeyden daha fazladır.

İkili Tanım

İşitme kayıpları 20 dB'ye kadar işitme kaybı veya sağırlığa indirgenmiş koklear implantlı kişiler mi? Yazarın layperson görüşünde, cevap "her ikisi de" dir.

Koklear implantlı bir kişi implante sahip olduğunda ve iyi duyabiliyorsa, işitme zorluğu vardır.

İmplant kapalı olduğunda ve hiçbir şey duyamazsa, sağır olurlar. Aynı işitme cihazları için de geçerlidir. Uzun zaman önce yazar, işitme cihazlarını kullanırken ve işitme kaybı olan bir kişi gibi işlerken “işte” olduğunu ve işitme cihazlarını giymediği ve bir şey duyamayacağı zaman “havadan” çıktığını söylerdi.

Bir kelime

Gördüğünüz gibi, birinin işitme engelli veya zor duyup duymadığını söyleyen tekil bir tanım yoktur. Tıbbi tanım herkes için geçerli olsa da, kimsenin işitme kaybına dair kişisel algısı ve sağır kültüre nasıl sığdırıldığının (veya yapılmamasının) göz önünde bulundurulması önemlidir.

Gerçekte, her bireye uyan doğru ya da yanlış cevap yoktur. Varsayımları yapmadan önce birisinin ne tercih ettiğini sormak genellikle en iyisidir.

> Kaynaklar:

> Sağır Ulusal Derneği. Topluluk ve Kültür — Sık Sorulan Sorular. 2017.

> Deafculture.com . Sağır kültür nedir? 2017.