Ağrı Üç Ana Kategoriler

Ağrı yakın zamanda Amerikalıların büyük bir nüfusunu etkileyen çok ciddi bir durum olmuştur. Acı yaşamınızı tamamen fethetme yeteneğine sahiptir. Bunu yönetmek için, hayatınızın birçok alanında değişiklik yapmanız gerekir. Ancak, acınızı başarılı bir şekilde yönetmek için, ilk adım durumunuzu tam olarak anlamaktır. Ağrı üç ayrı forma ayrılır.

İlk acı şekli akut ağrıdır. Bu acı kısa ömürlüdür ve tipik olarak yaklaşık 3 ila 6 ay sürer. Bu acı aynı zamanda doku hasarı sonrasıdır. Akut ağrı, hem küçük hem de majör bir yaralanmayı hemen takip eden, ancak haftalar veya aylar içinde gelişen bir ağrıdır. Bir yanıkla karşılaştığınızda, ağrınız yoğun ve hızlı gerçekleşir. Ancak bu ağrı saniyeler içinde ağrıyan bir acıya dönüşür. Bu acı, akut ağrıya bir örnektir. İşkence ağrısı da özellikle doğum ile ortaya çıktığı için akut ağrının mükemmel bir örneğidir.

Zamanla, akut ağrı kronik ağrıya dönüşebilir. Bu gelişimin başlıca etkileri arasında sinir sisteminize aktif bir ağrı sinyali, kişinin duygusal durumu ve fiziksel aktivitede azalma yer alır. Bu problemler sadece acınızı daha da kötüleştirebilir ya da sürdürebilir, bu da acınızı kontrol etmenizi zorlaştırır.

Kronik ağrı, akut ağrıya göre, altı aydan uzun süren acıdır.

Çoğu zaman, kronik ağrı altta yatan bir yaralanmanın bir sonucu olabilir. Bununla birlikte, kronik ağrı da tanımlanabilir bir altta yatan durum olmaksızın mevcut olabilir.

Bir sebeple var olan kronik ağrı tipik olarak teşhis edilen altta yatan durumun tedavisi ile tedavi edilir. Bu koşullar, dejeneratif disk hastalığı ve spinal stenoz gibi konuları içerir.

Kronik ağrının tanımlanabilir bir neden olmaması ile iyi huylu kronik ağrı olduğu bilinmektedir. Bu acı her türlü şifadan sonra ortaya çıkar. Bu tip acı, sinir sistemindeki bir soruna bakar. Sinir sistemi bozuldu ve ağrının sinyallerini ateşledi, doku iyileşme noktasını geçti, şimdi bir yaralanmaya karşı olarak birincil koşulu olarak acıyı değiştirdi. Bu tip kronik ağrıların bir örneği, ameliyat sonrası var olan acıdır.

Kronik ağrı, akut ağrı ile aynı faktörlerden etkilenir. Bunlar arasında fiziksel aktivite eksikliği, devam eden ağrı sinyalleri ve kişinin duygusal durumu sayılabilir. Bununla birlikte, kronik ağrı, akut ağrıdan daha üstesinden gelmek için çok daha zordur.

Nöropatik ağrı kendi kategorisinde var. Nöropatik ağrı da yaygın olarak sinir ağrısı denir. Bu tip bir ağrı, tüm doku hasarları olmadığında yaralanma sonrası ortaya çıkar. Bu ağrının, genellikle, geçmişteki yaralanmanız ve durumunuzla alakasız olduğu da görülür. Bazıları nöropatik ağrının kronik ağrı altında sınıflandırılmasına rağmen, kronik ağrıyla aynı hissediyor.

Nöropatik ağrı, kronik ağrı ile ilişkili kas-iskelet ağrısı ile karşılaştırıldığında, şiddetli yanma, karıncalanma ve bıçaklama ağrısından daha fazladır. Bu tip bir ağrının, başta sinir sistemi olmak üzere, seyahat ettiği bilinmektedir.

Böylece omurganızdan aşağıya doğru giden acıyı ellerinize veya ayaklarınıza, sinir yolunuzun anahtar bölümlerine doğru hissedersiniz.

Nöropatik ağrı ile tedaviniz akut ve kronik ağrıdan büyük ölçüde değişecektir. Tipik olarak akut ve kronik etkili olan opioid ilaçlar bu durumda etkisiz olacaktır. Nöropatik ağrı tedavisi, sinirlerinizi spesifik olarak hedef alan alternatif bir ilacı gerektirecektir. Bunun bir örneği sinir bloğu enjeksiyonlarıdır. Bu enjeksiyonlar, acılarınızı hafifletmek için ilgili sorununuzu sinirlendirir.

Ancak, acı ile hatırlamak için önemli olan, herkesin vücudunun farklı olmasıdır.

Bireyin ağrı seviyesi ve işlevselliği tüm yaşam tarzlarına bağlı olduğundan tedaviler kişiden kişiye değişir.